Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Altın ithalatında normalleşmeye gideceğiz” açıklamasıyla ithalat yasağının kalkacağının işaretini vermiş oldu.

Ancak zamanlamayla ilgili bir süre vermedi.

Sanırım yılın ikinci yarısı olabilir.

Çünkü Temmuz itibarıyla enflasyonda bekledikleri düşüş bu süreci destekleyebilir.

İthalat yasağı birçok sorunu beraberinde getirmişti.

Altın kaçakçılığı, fiziki altın bulamama sorunu ve işçilik.

Yani, altın piyasası ve altın fiyatları alt üst olmuştu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın iki kamu bankasına ithalat yasağını kaldırıp sektöre fiziki altın temin etmesi sorunu bir miktar çözdü.

Sektöre ithalat yasağının devam etmesi, bankalara kalkması ayrı bir tartışmayı haklı olarak gündeme getirdi.

Fiziki altın sıkıntısından dolayı Darphane’nin bastığı sarrafiye grubu altınlarda da ciddi işçilik ve fırsatçılık vardı.

Neyse ki o sorun da ortadan kalktı ve işçilik tamamen bitti.

Altın ithalat yasağının tamamen sonlanması fiyat farklılığını da ortadan kaldıracak.

Altın ithalat yasağı ile beraber Türkiye’de fiziki külçe altına 2-3 bin dolar işçilik gelmişti.

Bu durum hâlen devam ediyor.

Altın fiyatlarında resmi kur ile serbest piyasadaki gram altın arasındaki arasındaki 70-80 liralık farkın nedeni bu. 

İthalat yasağı kalkarsa Türkiye’de tek kur göreceğiz.

Güncellenmesi gereken bir sorun daha var.

0,25-0,50 gram altınlarda üretim yasağının kalkması.

Eğer 0,25-0,50 gram altınların üretim yasağı kalkarsa vatandaş için iyi olur.

Takı kültürü bitmez, vatandaşın talebi karşılanmış olur.

Umarım altın piyasasıyla tekrar oynanmaz.

Çünkü ülke ekonomisine ciddi anlamda zarar verdi.

Kâr görülen uygulamalar, zarara dönüştü.

Resmi rakamlara olumlu yansımış olabilir ama kayıtdışı ekonomi yaraya neden oldu.

Gözlerimiz ithalat yasağının tamamen kalkmasında.

En kısa zamanda kalkması dileğiyle….