Fiziki altın almayı tercih etmediğinizde bireysel yatırımcı için en kolay altın alma seçeneği bankalarda altın hesabı açtırıp birikim yapabilirsiniz. Hesabınızın olduğu bir bankada internet bankacılığı üzerinden şubeye gitmeden de bu hesabı açmanız mümkün. Bu altın hesabında işlemler gram altın üzerinden yapılıyor. Gram altın 500 TL ise 100 gram altın alarak 50.000 TL değerinde birikime sahip olabilirsiniz.
Diğer yandan altın fonları var. En az %80’i altına yatırım yapan bu fonlar “kıymeti madenler şemsiye fonu” diye geçiyor.
Aşağıdaki grafikte 2021 yılbaşından beri bu fonların getirilerini TÜFE ve gram altın getirileri ile kıyasladım. Son altı aylık enflasyon %6,4 olarak gerçekleşti. Görüldüğü gibi tüm altın fonlarının ve altının kendisinin getirisi enflasyonun üzerinde seyretmiştir. Ancak belirtmeden geçemeyeceğim. Bir yatırım aracının geçmiş dönem performansı gelecekte de aynı şekilde gerçekleşecek diye bir kural yoktur. Yani altın 2022’de de bu oranlar civarında getiri sağlar diyemeyiz.
Diğer taraftan her altın fonunun aynı getiriyi sağlamadığı da açık. O zaman yapmamız gereken şey şu olmalı. www.tefas.gov.tr adresinden tüm fonların içeriğini, geçmiş performansını inceleyerek karar vermeliyiz. Bu fonları seçme hakkı ve kararı size aittir. Kimse sizi bu konuda aydınlatma yükümlülüğünde değil. Örneğin bankaya gittiniz ve altın fonu almak istediğinizi söylediniz. Banka şubesindeki bankacı arkadaş size tüm detayları ile bilgi veremez. Sadece kendi bankasının altın fonuna ait bir broşür verebilir ya da bir getiri oranı söyler, bu kadar. Bu yatırım yapmak için yeterli değildir. İş yine yatırımcıda bitiyor.
Ben yatırımcının bu tavrını özel okula ya da kursa çocuğunu kayıt ettiren veli yaklaşımına benzetiyorum. Veliler genellikle öğrencileri okula kaydettirmekle işin çoğunun hallolduğunu, sabah evden okula gidip gelen öğrencinin tüm şartları yerine getirdiğini zanneder. Öğrenci başarısız olunca da ya okulu beğenmez ya da öğretmeni. Ancak sorgulaması gereken en önemli şeyi kaçırmıştır. Öğrenci yeterli ilgiyi ve öğrenme hevesini taşımamaktadır.
Yatırımcılar da tıpkı bu şekilde hareket ederler. Üstelik herhangi bir ücret ödemeden bunu yaparlar. Ben buna “bedava yatırım danışmanlığının dayanılmaz cazibesi” diyorum. Enteresandır ki insanlar sorunlarını çözmek için psikoloğa para öderler, avukata para öderler, diyetisyene para öderler. Ancak iş paralarının yönetimine gelince bunun için para ödemek istemezler.
İlginçtir ki bugün insanlar evlerinin rayiç bedelini tespit etmek, alım satımında bilgi almak için emlakçıya başvururken ekonomistlerden finansal araçlar ile ilgili bilgiyi bedava almayı normal karşılamaktadırlar. Halbuki paranızın iyi yönetilmesi sonucunda alacağınız diğer mal ve hizmetlerin kalitesi de artabilir.
Ülkemizde bireysel yatırımcılar için benim gördüğüm tablo şu, piyasaya ya hiç güvenmiyorlar ya da körü körüne güveniyorlar. Tabii ki yatırım konusuna ilgi duyan bilinçli bir kesim var ama oranları çok düşük.
Bireysel yatırımcı sosyal medyadan ekonomistlerin görüşlerini sorup duruyor. Ekonomistler bu işin uzmanı ama piyasalar öyle dalgalı bir hal aldı ki gece biz uyurken beklenmedik, tuhaf şeyler olabiliyor. O yüzden yatırım yaparken kısa süreli al-sat hamlelerinden uzak durmakta fayda var.
Gerçi birinin kendisine “ekonomist” demesi için ekonomi eğitimi almasının gerekmediği bir ortamdayız. Bu nedenle, sosyal medya üstü kapalı ya da açık bir şekilde finansal tavsiye veren kişilerin hepsinin “uzman” olmadığını bilmek gerekir.
