Silk Road, kripto para piyasasının ilk yıllarında faaliyet göstermiş ve yasadışı birçok eyleme sahne olmuş bir platform olarak biliniyordu. Kara para aklamadan yasa dışı ürünlerin alım satımına kadar uzanan eylemlere ev sahipliği yapan Silk Road tarihe ismini maalesef ki olumsuz bir şekilde yazdırdı. Öyle ki Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) bu platformun faaliyetlerine 2013 yılında son verdi. Platformun kurucusu halihazırda yaşamına bir hapishanede devam ediyor. Bu içerik boyunca Silk Road platformundan, geçmişte uyandırdığı yankının niteliğinden ve piyasaya etkilerinden bahsediyor olacağız.
Dijitalleşen dünyamız kullanıcıların önüne her geçen gün bir yenilik daha sunuyor. Bu yenilikler her seferinde alışkın olduğumuz sistemi alaşağı etmeyi başarıyor ve insanların dikkatini çekerek kendisinin kabul ettiriyor. Halihazırda çeşitli platformları kullanarak elektronik ortamda ticaret yapabiliyoruz. Ya da internet ortamından satın aldığımız ürünleri çeşitli sanal paralarla ödeyebiliyoruz. Kripto paraların da hayatlarımızda her geçen gün önem kazandığının altını çizmek gerekiyor. Sürprizlerle dolu bu piyasanın sunduğu binlerce yenilikten faydalanıyoruz.
Örneğin oturduğumuz yerden kredi çekebiliyoruz ya da veri anonimleştirme teknolojisini kullanarak işlemlerimize Blockchain’ler üzerinde gizli bir şekilde devam edebiliyoruz. Elbette sosyal medyanın hayatlarımızda bıraktığı güncel etkileri de göz ardı etmemek gerekiyor. Teknolojinin gündelik hayatlarımızda bıraktığı etkilerin listesi bu şekilde uzayıp gidiyor. Kripto para ekosisteminde de durum bundan farklı değil. Her geçen gün birbiri ardına sıralanan kripto para yeniliklerini takip etmek artık neredeyse imkansız hale geldi. Piyasa oldukça büyük bir hızda büyüyor ve ekosistemine yenilikler katıyor.
Dijitalleşen dünyadaki yenilikler arttıkça sunulan hizmetler ve ürünler de artışa geçti. Bu da kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik bir talebin oluşması sonucunu doğurdu. Bu da devletlerin konu hakkında düzenlemeler getirmelerini gerektirdi. Bu düzenlemelerin gerçekleşmediği durumlarda maalesef birtakım olumsuz durumlar meydana geldi. İşte Silk Road platformu da bu olumsuz durumlara örnek olarak gösterilebilir.
Silk Road Faaliyetleri
Webin karanlık yüzü olarak tanımlayabileceğimiz ekosistemde çok sayıda yasa dışı faaliyet meydana geliyordu. Sahip olduğu anonim yapı nedeniyle kripto paralar bu tür faaliyetlerin finanse edilmesi için oldukça uygun nitelikler sergiliyordu. Henüz kripto para alanında Müşterini Tanı (KYC) ya da Kara Para Aklamayı Önleme (AML) gibi tedbirler bulunmadığından kullanıcılar yasa dışı faaliyetlerinin karşılığını Bitcoin (BTC) olarak alabildi. Silk Road da bu BTC’lerin nakde çevrilmesini sağlayan platformlar arasında yer aldı. Hatta uzunca bir süre bu platformların başını çekti. İsmi bu denli yasa dışı faaliyetin ödemesine karışan Silk Road platformu çok geçmeden devletin odağında yer aldı ve soruşturmaların ardından kapatıldı ve fonlarına el kondu. Bu durum kripto para piyasasına duyulan güveni sarstığı gibi o yıllarda çok fazla BTC arzı bulunmadığından piyasa için de oldukça büyük bir etki oluşturdu. Bitcoin eskiden bu gibi olaylardan büyük bir şekilde etkilenebiliyordu. Şimdilerde böylesi büyük olaylar olmasa da buna benzer belirli durumların BTC’nin fiyatını fazla etkilemediğini görüyoruz. Bu da BTC’nin artık daha olgun bir yapıya sahip olduğuna işaret edebilir.
Silk Road’un Kapanışı
Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından mercek altına alınan Silk Road 2013 yılında kapatıldı. Platformun ardında yasa dışı faaliyetlerin finanse edildiği gerçeği bulunduğundan ilgili fonlara da devlet tarafından el konuldu. Özel bir tarayıcı olan Tor kullanıldığı için ve BTC’nin anonim yapısı bulunduğu için halen FBI yetkilileri ilgililerin tamamının kimliğine erişemese de yine de yasa dışı faaliyetlerin yürütüldüğü topluluğa son verildi. Sonuç olarak FBI Silk Road sitesini kapattı. Platforma ait toplamda 144 bin’i geçen Bitcoin’e el koydu. O yıllarda bu BTC miktarı yaklaşık 34 milyon dolara denk geliyordu. Şimdilerde ise içeriğin hazırlandığı anda alınan verilere göre neredeyse 10 milyar dolar. Elbette platformu çalıştıran kişiler ve özellikle kurucu Ross Ulbricht tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ulbricht halen cezasını çekiyor. Bu ismin, sadece platformda yapılan yasadışı işlemlerin ödemelerinden alınan komisyon aracılığıyla 80 milyon dolar elde ettiği ifade ediliyor. Ulbricht 2015 yılında ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.
Borsalar ve Güvenlik
Kripto paralar kullanıcıların finansal özgürlüğe kavuşmalarını hedefleyerek çıktığı bu yolda emin adımlarla ilerliyor. Küresel finansal sistemi yerinden oynatan bu yenilikçi değerler bilindik bütün alanlardaki ezberleri bozuyor. Maalesef ezberlerin bozulduğu alanlara yasal düzenlemelerin bulunduğu yerler de dahil. Kimi zaman bir sorun teşkil etmese de bazen bu durum birtakım güvenlik sorunları meydana getirebiliyor. Kripto paraların blockchain teknolojisinden güç aldığını biliyoruz. Bu teknolojinin anonim işlemler sunması kullanıcıların kimliklerini gizlemeleri sonucunu doğurabiliyor. Bu durumda yasa dışı faaliyetlerin fonlanmasına ortam hazırlayıcı bir etki yaratıyor.
İşte tam da burada kripto para borsalarına büyük işler düşüyor. Bu tip durumlarda mağduriyetlerin yaşanmaması ve bu yenilikçi piyasanın isminin kötü anılmaması için kripto topluluğu çeşitli tedbirler ileri sürdü. Kara para aklamayı önleme (AML) ve Müşterini Tanı (KYC) bunlardan en bilindik olanları. Buna göre borsalar müşterilerinin kimliklerini onaylamadan büyük miktarlardaki kripto para transferi işlemlerine izin vermiyor. Olası bir yasadışı faaliyete karışması durumunda böylelikle bu kullanıcılara müdahale etmek çok daha kolay hale geliyor. Aksi halde güçlü yapısıyla blockchain teknolojisinin kötü amaçlı kişileri de koruyacağını görüyoruz. Kripto paralarını eninde sonunda itibari para birimine çevirme ihtiyacı duyan bu kişiler yukarıda belirttiğimiz tedbirler sayesinde eninde sonunda yakayı ele veriyor.
