Geride bıraktığımız haftayı yine manipüle edimiş bir piyasa ile bıraktık.
25 merkez bankası faiz kararlarını açıkladı ancak sonuç yok.
Artıran da düşüren de enflasyon ile mücadelede başarısız oluyor.
Bu yetmezmiş gibi farklı politikalar uyguluyorlar ama sonuç yine ortada.
Finansal çöküş aslında 6 ay önce başladı!
Bunu en iyi gören ve anlayanlar neye ihtiyacı varsa bir önce alanlar, sistemin tıkandığını anlayanlar, geleceğin bugünden daha kötü olacağını idrak edenler.
Diğerleri zaten malum;
Tedbirini almayan, varlıklarıyla kumar oynayan, sistem kendilerini zengin edecek hayalinde olanlar, vaktini işine değil boş işlere harcayanlar…
Bugün ise büyük savaşın hazırlığı, finansal piyasalarda başladı.
Dolar karşısında her şey dibi dördü.
Dolar için rezerv para psikolojisini pompalayanlar, küresel piyasaların ayarını bozduğunu çok iyi biliyor.
Özellikle bunu yapıyorlar ve başı Fed çekiyor.
ABD Başkanı Joe Biden, bunun mesajını 6 ay önceden verdi.
Dijital dolar sistemini devreye sokacaklarını, başı ABD’nin çekeceğini söylemişti.
Sonrasında ard arda gelen faiz artırımları, kabul edilmeyen yüksek enflasyon ve resesyon.
Arada Rusya-Ukrayna gerilimini bahane ettiler ancak yetmez.
Çin-Tayvan, İran, Azerbaycan-Ermenistan, Türkiye-Yunanistan gerilimlerini artırmak onlar için büyük avantaj olacak.
Açık açık sistemin çöktüğünü, dijital sistemin hazır olduğunu, nakitsiz toplum sisteminin başarılı bir şekilde yola devam ettiğini açıklayamıyorlar.
Toplumsal kaos onlar için önlenemez bir tehlike.
Dünya genelinde psikolijisi bozulmuş toplumun durumu ortada.
Artan suç oranları, panik ataklar, fakirlik, geleceğe dair belirsizlik her şeyi anlatıyor.
Yeni sistem “Zengin-fakir” ayrımına odaklanmışken, arada kalanlar kendini orta grupta görüyor.
Nasıl bir strateji belirledim?
Yapılması gereken en önemli hamlenin sabit gelirin artırılması gerektiğini düşünüyorum.
Mesela kira geliri.
Hedeflediğim şey ise “Bugün ne kadar giderim var ise o kadar sabit geliri yakalamam gerek”
Bugün ortalama 10 bin lira giderim var ise 10 bin lira gelirim olması gerek.
Sürekli kazandığından tüketmeye değil, yatırımdan tüketime odaklanmak gerekli.
Bunu ekstra 1+1 daire alarak yapmak mümkün.
Ortalama 3-4 bin kira geliri bile gideri karşılamada yardımcı oluyor.
Hem mülk sahibi hem de kira geliri olmuş olur.
Bugün sağlıklı ve çalışan bir insanın gideri, enflasyon nedenli alım gücünün azalmasına neden oldu.
Yani, 5 bin liralık gider 10 bin lira oldu.
Risk almak istemeyen, işine odaklanıp kafa yormak istemeyenler için en iyi çözümün kira geliri olduğunu söyleyebilirim.
Bunu ticaret yapanların da uygulaması gerek.
Fahiş fiyat artışlarının önüne 1+1 daireler alarak geçebilir.
İki yıl önce de bu konuyu belirtiğimi anımsatmak isterim.
Mesela; Ticaret yaptığı mülkün kirası 5 binden 10 bine yükseldi.
Mülkün değeri bugün 4 milyon lira.
4 tane 1+1 daire alıp 3-4 bin lira kira getirisi olabilir.
Yani, kendi kirasını diğer yatırımlardan telafi edebilir.
Bu düşüncem konut için kira verenler içinde geçerli.
Ben iki yıl önce aldığım 1+1 daireler üzerinden bunun yararını çok gördüm.
Ortalama 250 bin liraya aldığım 1+1 dairelere 20 bin masraf yapmıştım.
Faiz hassasiyeti olmayanlar, kredi ile borçlanmanın ucuz olduğunu düşünüyorum.
Sabit TL taksitleri, önümüzdeki yıllar için avantaj görülüyor.
Sabit TL taksiti ödeyenler hem borcuna odaklanmış olur hem de ne yapacağım diye düşünmemiş olur.
Toparlayacak olursam öncelik “Gider kadar gelire sahip olmak gerek”
Bugün sağlıklı, işi gücü yerinde olanlar, yarın “Bana bugün bir şey olursa çalışamadığımda ne kadar sabit gelirim var?” dediği an beni anlamış olur.
